23 Haziran 2009 Salı

NY Gezisi 2. Bölüm (Turkish)

NY Gezisi 2. Bölüm (Turkish) 04:30 pm 28/12/2008

Bir gün geri dönücem!...

Washington D.C, şu ana kadar gördüğüm Amerikan şehirleri arasında kuşkusuz en yaşanılabilir olanı. Şehir düzeni, temizliği ve insane kalitesiyle şu ana kadar gördüğüm başkentlerden çok farklı..
Washington Monument, Jeferson Memorial ve Beyaz Saray’I gördükten sonar uzun zamandır yapmak istediğim bir şeyi yapıyorum. Yaklaşık sekiz sene once internette tanıştığım ama yüzyüze görüşme fırsatı bulamadığım Nur’la buluşuyoruz. Güzel bir yemeğin ardından Washington D.C. ve Virginia’yı gezme şansı buluyorum. “M” Street denilen, insanların sokakları doldurduğu, sarı sokak lambalarının tamamen aydınlattığı bu yer çok hoşuma gidiyor ama otelime geri dönmek için “Vienna!” ya doğru yola çıkıyorum.
Çılgın oda arkadaşlarımın alarmları sayesinde yine 7’den once uyanıp uzun bir güne hazırlanıyorum.
Bir gece önceki Beyaz Saray turundan tatmin olmayan bazı yolcuların isteği üzerine otobüs tekrar Beyaz Saray’a doğru yol alıyor. Bana gore Washington’ın en güzel binası olan Capital ve etrafındaki müzeleri gezdikten sonar daha once hiç duymadığım Baltimore’a gidiyoruz. Küçük bir sahil kasabasını andıran bu şehir aslında Amerikan milliyetçiliğiyle ünlüymüş. Amerikan marşının yazıldığı yer olmasının yanısıra, rehberin müthiş! anlatımından anlayamadığım bir kaç özelliği daha varmış. Yemek yemek için sadece 10dk. “izin” veren rehber yüzünden “auto döner” adlı ızgarada pişen Yunan Gyros’u paket yaptırıp otobüse koşuyoruz. Oysa otobüs şöförü bile yemek yemeye başka bir yere gittiğinden ancak yarım saat sonra yola çıkabiliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

50. Ülke Anısına

İlk yurtdışı seyahatimi ailemle birlikte 5 yaşındayken Almanya’ya yapmıştım. 2019 Ekim sonu itibarı ile 28 senede toplam 50 ülkeye ulaştım....